MUĞLA HABER – Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Serbest Mimarlar Derneği ile MUSKİ tarafından düzenlenen ‘Uluslararası İklim Değişikliğine Uyumda Uluslararası Susuz Peyzaj Çalıştay’ı başladı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ‘Uluslararası İklim Değişikliğine Uyumda Uluslararası Susuz Peyzaj Çalıştay’ında yaptığı konuşmada, Muğla bölgesinde su kayıp-kaçak oranının yüzde 50 olduğunu belirtirken, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen iller arasında Muğla bölgesinin de bulunduğunu açıkladı.
“Bütçemizi yüzde 70 oranında arttırdık”
MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül, MUSKİ Genel Müdürlüğü’nün bütçesini yüzde 70 oranında arttırarak yatırım bütçesine büyük katkı sundukları belirtti. Şengül, “Günümüz dünyası, iklim krizinin sonuçlarına çok boyutlu yaşamaktadır. Bu çok boyutlu kırılganlık, uzmanlıkların işbirliğinde ortaklaşmasını gerekli kılmaktadır. MUSKİ olarak, yatırım programlarımızı, iklim değişikliği ile etkin mücadele kapsamında ele alıyoruz. Suya erişim, her şeyden önce bir haktır. Kaynaklarımızın azalması ve kuraklık gibi problemlerin yanı sıra, temiz suya ulaşım da bizi bekleyen problemlerden bir tanesi. Bu kapsamda bilimsel verilerin rehberliğinde, alanında uzman ekiplerle birlikte her konuyu yerinde incelemek bizlerin görevi. İlk etapta, bütçemizi yüzde 70 oranında arttırdık. Böylece yatırım bütçemizi ikiye katlamış olduk. Menteşe ve Ortaca’daki su kesintilerini ortadan kaldırdık. Bodrum’daki su kesinti oranına geçen yıl oranına yüzde 70 oranında avrattık. Bunun yanı sıra yine Bodrum’da hat değişimleri ve hidrolik değişimlerimiz bu yılda devam edecek. Arızalara müdahale süremiz 1,5 saatten 45 dakikaya inmiş bulunmakta. Bozburun Yarımadası içme suyu projesiyle Yarımadadaki altı mahallenin içme suyu problemi sonlandırmış oldu. Sürdürülebilirlik ilkesi gereğince Denizova’da 5 MW kurulu gücünde Güneş Enerjisi Santrali devreyi aldık. Bu da kurumumuza yaklaşık 20 milyon TL şu ana kadar katkı sağlamış oldu” dedi.
“Akdeniz bölgesi iklim krizinin en fazla etkilediği bölge”
Muğla’nın geçen yıl en kurak iller arasında ilk sırada yer aldığını belirten Başkan Aras, “Su krizinin etkilerini en yoğun yaşadığımız bölge bizim bölgemiz, Akdeniz bölgesi ve özelinde de yine indirgediğinizde Ege ve Akdeniz’in özellikle batı kısmı Muğla, Antalya, Aydın, Denizli gibi bölgeler iklim krizinin etkilerinden en fazla zarar gören, yine küresel sıcaklığın belki de en fazla hissedildiği, yine beklenmeyen iklim değişikliklerin en fazla yaşandığı bölge. O yüzden bizim çok proaktif bir şekilde her konuya eğilerek çok hızlı çalışmamız lazım” dedi.
ABD’nin seçilmiş Başkanı Trump’a iklim krizi üzerinden yangın göndermesi
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ABD’nin 20 Ocak’ta görevi teslim alacak olan seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın iklim krizi ile ilgili söylediklerini hatırlatarak, “Yine bugün Amerika’nın başkanı olacak, beyefendi diyelim, beyefendi çıkıp ‘İklim krizinin etkilerini ben inanmıyorum, bu tamamen bir safsatadır. Kesinlikle bu bizim izleyeceğimiz politika değildir’ diye bir açıklama yapabiliyor. Sonra arkasından da Los Angeles’ta çok büyük yangınlar meydana gelebiliyor. Bunun sonuçlarına dünyanın en gelişmiş ülkesi dediğimiz Amerika’da katlanabiliyor veya bunun sonuçlarıyla karşı karşıya gelebiilyor. Bizler doğanın ayrılmaz bir parçasıyız, doğa varsa biz varız, doğa yoksa biz yokuz. Doğal sistemi, ekosistemi bozarsak, biyoçeşitliliği, dünyayı yok edersek, denizlerimizi kirletirsek, tanımsal topraklarımızı kirletirsek, sularımızı verimli kullanamazsak ve dediğim gibi atmosfere kontrolsüz bir şekilde sera gazlarını yaymaya devam edersek, yakında büyük bir yok oluşa doğru gideceğiz” dedi.
“Söylemeye dilim varmıyor ama su kayıp kaçak oranı yüzde 50”
Muğla’daki su kayıp kaçak oranı hakkında bilgi veren Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Muğla‘daki kuraklığa bakarsanız, geçtiğimiz yıl bölgemizdeki en kurak il olarak zaten tespit edildik. Biliyorsunuz ve bunun sıkıntılarını zaten ben Bodrum Belediye Başkanlığı zamanından itibaren yaşıyorum. Özellikle su arzı konusunda ciddi problemlerimiz var. Tabii bu sadece su kaynaklarına bağlı değil. Aynı zamanda bizim suyu iletirken, suyu ulaştırırken kullandığımız bütün hatların da bunda çok büyük bir negatif etkisi var. Bölgemizdeki, yani Muğla‘mızdaki su kayıp kaçak oranı, yani söylemeye zaman zaman dilimiz de varmıyor da hani yüzde 50’nin üzerinde diyelim bir kere. Yani bizim doğal kaynaklardan bulduğumuz bir birim suyun yarısı zaten yolda kaybolmakta. Yani şöyle küçük bir örnek, Bodrum’un yıllık su ihtiyacı 45 milyon metre küp. Biz bu 45 milyonu verebilmek için 90 milyon metre küp lazım bize, yarısını zaten yolda kaybediyoruz. Yani o yüzden aslında ne kadar büyük bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu da görmemiz lazım. Çünkü o suyu yerine sağlıklı bir şekilde ulaştıramıyoruz. Bunda da özellikle ana isale hatlarındaki problemler, şebeke problemleri, depolardaki problemler, hatlarda yine izlemenin eksik olması, basınç tehditlerinin yine hat üzerindeki özellikle yapıların eksik olması gibi birçok sebep sayabiliriz. Şimdi bunlarla ilgili de yine çalışmaları biz yoğun bir şekilde MUSKİ Genel Müdürlüğümüzle beraber sürdürüyoruz” dedi.
“Bölgemiz çok büyük göç alıyor”
Muğla bölgesinin çok büyük göç alan iller arasında yer aldığını açıklayan Ahmet Aras, müteahhitlerin yeni binalarda peyzaj açısından albenisi fazla olan peyzajlara yer verdiklerini belirterek, “Su peyzaj zaten günümüzün konusu. Sadece belediye açısından değil, bunu bu arada öyle ifade edelim, özellikle bölgemiz cazibesi dolayısıyla büyük bir göç alıyor. Bu büyük göç yeni imar alanlarına da veya mevcut imar alanlarının hızlı yapılaşmasına da yol açıyor. Bu durumda sitelerimiz, evlerimiz, her yer peyzaj alanlarına ihtiyaç duyuyor. Müteahhitler sonuçta bir proje yaparken neyle satacak evi? Peyzajıyla satacak. Yani oraya çim alanları döşüyor güzel güzel. Sonra belki de hiç bölgemize uygun olmayan tropik bitkileri getiriyor buraya. Sonra bunları dikiyoruz. Bölgemizin doğal peyzajına uyumlu olmasa bile bunları dikiyoruz. Çok güzel görünüyor mu? Evet. İyi satıyor mu? Evet. Ama sonuçta oralar bir türlü sulanacak. O çim alanlar sulanacak. O tropikal bitkiler sulanacak. Ve yüksek miktarda suya ihtiyaç duyacak. Sonra da orada da büyük bir su kaybına yol açmış olacağız. Yani sadece yerel yönetimin peyzaj alanlarından bahsetmiyoruz burada. Bütün sivil alanın da bu konuda önlem alması gerektiğinden bahsediyoruz. Bugünkü toplantının çıktılarından birisi de bu olacaktır tabi ki. Konuşmamın başında da, iklim krizi sadece yerel yönetimlerin başa çıkabileceği bir konu değildir. Hep birlikte çalışmak zorundayız. Hep beraber bu işe gönül vermek zorundayız ki çözebilelim. Çünkü bu konu, özellikle su konusu, aynı zamanda jeopolitik de bir konu. Üç gün sonra su krizleri, yani bu bir jeopolitik bir konu. Ve üç gün sonra su savaşlarıyla karşı karşıya kalacağımızı zaten bütün çalışmaları yapan uzmanlar söylüyorlar. Bu da bir şaka değil. Çünkü su bizim temel ana kaynaklarımızdan bir tanesi” dedi.
Muğla Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Meral Oğuz Bol, susuz peyzajın, sadece Muğla değil, ülkemiz ve dünya için çok önemli olduğunu, iklim krizinin yaşandığı bu süreçte doğru stratejiler üretilmesi gerektiğini söyledi. (İHA)